Petrol rezervleri gün geçtikçe tükenmeye devam ettiğinden alternatif yakıtlar daha da önem kazanıyor. Elektrikli araç sistemlerine de artık alternatif bir yakıt seçeneği bulundu. Elektrikli motor ve bataryayla çalışan otomobillerin beraberinde getirdiği başarıdan sonra buna şahit olan asırlık otomobil üreticileri hibrit araç geliştirme işine koyuldular. Bu araçlarda da genel olarak içten yanmalı ve elektrikli motorlar birlikte işliyor bu da geleneksel yapının bir anda terk edilemediğinin bir ispatı oluyor. Sonuçta şarj istasyonlarının henüz yaygın olmaması ve hala eksiklerin olduğu su götürmez bir gerçek.
Hidrojen Yakıtlı Motorlar
Gelecek nesil güç üniteleri konusunda yalnızca elektrikli motor ve bataryalara odaklanmıyor. Göz önündeki en ciddi seçenek hidrojen yakıtlı motorlar. Günümüz araç markalarından çoğu hidrojen yakan motorları ile belirli pazarlara çıktılar. Son derece başarılı olmuş olan bu araçların elektrik alternatifli araçlara göre en büyük artısı kısa sürede tekrar doldurulabilmeleridir. Yalnızca elektrik ile çalışan araçlar saatlerce şarja bağlı bir biçimde beklemek zorunda kalıyor. Giriş seviyesinde ki modellerde bataryalar bulunuyor ancak bu bataryalar da birkaç yüz km sonra boşalabiliyor. Bu nedenle de alternatiflere kıyasla hibrit araç seçenekleri daha çok ilgi görüyor.
Avrupa’da Hidrojenli Araç Teknolojisi
Avrupa’da bu araçlardan yalnızca birkaç yüz tane bulunuyor. Bu teknolojide başı çeken ülke ise Danimarka. Hidrojen yakıt istasyonlarını tüm ülke genelinde yaygınlaştıran ilk ülke olarak Danimarka tarihteki yerini alıyor. Amaç, projeyi daha da geliştirerek Avrupa genelinde 50 kadar hidrojen istasyonu kurmak. Hidrojen yakıtı kullanan araçların ise sayısının şu an kullanılanın iki katına çıkarılması hedefleniyor. Elektrikli araçlar ile kıyaslandığında hibrit araçların çok daha avantajlı noktaları olduğunu söylemek yadsınamaz bir gerçek. Tüm bunlardan sonra projenin sıradaki en önemli amacı ise yenilenebilir kaynaklardan çevre dostu olan hidrojen elde etmek.
Leave a Comment