Şimdi ise son günlerde popülaritesi oldukça yükselen3 boyutlu baskı teknolojileri ile sağlık alanında büyük bir adım atıldı. Uzmanlar, hayatı boyunca kulağındaki bir sıkıntıyla mücadele eden Meksikalı bir kadına 3D yazıcı ile basılan bir kulak nakletmeyi başardı ve kadının normal boyutlarda bir kulağa sahip olmasını başardı.
Kulak, Kadının Hücreleri Kullanılarak Yapıldı
20 yaşında olduğu öğrenilen Alexa ismindeki kadın, hayatı boyunca ‘kulak yokluğu’ olarak da bilinen bir sorun ile dünyaya gelmişti. Ortalama olarak 15.000 doğumda bir görüldüğü; yani oldukça nadir bir hastalık olduğu belirtilen bu sorun, kulağın deforme olmasına ve normal olmayan bir şekilde küçük görülmesine neden oluyor.
Uzmanlar, hayatı boyunca bu ‘küçük kulağı’ saçıyla gizlemek zorunda kalan Alexa için 3 boyutlu yazıcı teknolojisinden yararlanmak istedi ve tarihe geçecek bir operasyona imza attı. Gelen açıklamalarda kulağın, kadının kendi hücrelerinden 3D yazıcı yoluyla üretildiği ve doktorlar tarafından operasyonun başarıyla gerçekleştirildiği aktarıldı. Ayrıca bunun, ilk gerçek deneyler sırasında gerçekleştiği de söylemlerde yer aldı.
İmplant kulağın rejeneratif tıp şirketi 3DBioTherapeutics tarafından geliştirildiği açıklandı. İşlemi basit bir şekilde özetleyecek olursak; kadının kulağındaki kıkırdaktan alınan hücreler, milyarlarca hücreye dönüştürüldü ve sağlıklı kulağın 3 boyutlu taramasıyla birlikte 3DBio firmasına gönderildi. Firma, hücreleri kolajen bazlı biyo-mürekkep ile sentezledi ve bir biyoyazıcıya aktararak toplamda 10 dakika sürdüğü belirtilen baskı işlemini tamamladı. Bunun ardından da oluşturulan kulak, cerrahlara gönderildi.
Bunun yanı sıra Alexa isimli kadının klinik deneylere katılan 6-25 yaş arası 11 gönüllüden birisi olduğu, bu kişilerin testler sonucunda operasyonun güvenli olup olmadığını görmek için beş yıl boyunca izleneceği söylendi. Ayrıca bu gelişmenin oldukça yeni olması sebebiyle kulağın kadının vücudu tarafından kabul edilip edilmeyeceğinin kesin olmadığı açıklandı. Ancak, kulağın kadının vücudundan alınan hücrelerle oluşturulmasının bu ihtimali güçlendirdiği de gelen söylemler arasında yer aldı.